İrtibatı Koparmayalım!
vur abalıya deyimi
Bütün yükün yumuşak huylu kişiye yüklenmesi; sessiz, güçsüz kimsenin hırpalanması, hakkının çiğnenmesi durumunda karşıdaki kişiye sitem yollu söylenir.
- dar görüşlü
- süt dökmüş kedi gibi
- gönlü takılmak
- fesini havaya atmak
- dünyasından geçmek
- ev bark yıkmak
- adınızı bağışlar mısınız
- anasının eğirdiği, babasının dokuduğu
- Allah kahretsin
- yol tutmak
- vaktini şaşmamak
- borca almak
- çöpten direk
- ay bacayı aştı
- değnek gibi
- gem vurmak
- Allah derim
- üstünden atmak
- yolunu bulmak
- arayıp soranı yok
- sözüm meclisten dışarı
- Allah sabır versin
- hayatını kazanmak
- başında olmak
- gözleri fıldır fıldır etmek
- kapı dışarı etmek
- baskına gelmek
- üzerine düşmek
- fena yerine vurmak
- vay canına!
- post kavgası
- bahsi kaybetmek
- kötüye kullanmak
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
Bütün yükün yumuşak huylu kişiye yüklenmesi; sessiz, güçsüz kimsenin hırpalanması, hakkının çiğnenmesi durumunda karşıdaki kişiye sitem yollu söylenir.
(1) argo ilginç bir olay düzenlemek ya da yaşamak. (2) argo hileli ya da ciddi olmayan işler yapmak. (3) argo eğlenerek hoşça vakit geçirmek.
(1) göz alıcı, çiğ, parlak pembe renk. (2) bu renkte olan. örnek: çingene pembesi bir bluz giymişti.
Çok çalıştın, Allah bunca çalışmanı, didinmeni değerlendirsin, onu boşa çıkarmasın, bu çalışmanın iyi sonucunu almanı dilerim anlamında kullanılır.
Yok pahasına, değerinden çok ucuza, az bir para ile.?Arsaları ölü fiyatına satmak zorunda kaldık.?
"Araları bozulmak, bozuşmak" anlamında tehdit olarak kullanılır.
Hareketlerini düzeltmezsen külâhları değişiriz, ona göre!
Bektaşinin birisi züğürt kalmış. Hem yaz ayı hem hava çok sıcak. Orada burada gezmekten yorgun düşmüş, aç bi aç dolaşmaktan halsiz kalmış. Tam cami yanından geçerken öğle ezanı okunmaya başlamış. Cami avlusuna girip şadırvandan suyunu içmiş. Abdest alanları görünce de "Bari ben de abdest alayım. sonra da cemaatle birlikte namaz kılar, çıkışta da mendil açarım" diye düşünmüş.
O sırada bir Rum bakkal, şadırvanda terazisinin kefelerini yıkamaktaymış. O da bunaldığı için, külahını çıkarıp yanına koymuş. Bektaşî, abdest aldıktan sonra kendi külahı yerine Rum bakkalın külahını alıp başına geçirmiş. Namaz sırasında bütün cemaat, başında Rum külahıyla namaza gelen bizim Bektaşiye bakıp durmuş.
Namazdan sonra Bektaşî herkesten önce camiden çıkıp kapı önüne mendil açmış. Cemaattekiler "Bakın şu Ruma, Müslüman olmuş, hem de güzel güzel namazını kıldı." diyip keselerinde ne var ne yok Bektaşînin mendiline dökmüşler. Bu durum Bektaşînin çok hoşuna gitse de pek bi anlam verememiş. Tam mendiline sığmayan paraları külahına doldurmak için başındaki külahı çıkarınca bir de ne görsün, Külah onun külah değil. Kendi kendine "Durum şimdi anlaşıldı. Cemaat beni Rumdan dönme Müslüman zannetti. Mangırlar bu yüzden geldi, Demek ki bazen külahları değişmek gerekiyormuş" demiş.
mecaz her şeyde o kimsenin yaptığı gibi davranmak, onu izlemek, onun isteklerine göre davranmak.
(1) Atın ön ayaklarını yerden kesip arka ayakları üstünde yerde durması. (2) Coşmak, kükremek, baş kaldırmak.?Azgın at şaha kalkarak binicisini sırtından yere attı.?
(1) bir şeyi bildiği halde bilmezmiş gibi konuşmak, davranmak. (2) argo hile yapmak, dalavere çevirmek. örnek: Böyle ayak yapmakla eline bir şey geçmez.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.